Fly Bağlama ve Ekipmanları bu hobinin (Amatör Olta Balıkçılığı) baş kahramanlarıdır. Hepimizin bildiği gibi, bir çok balığın başlıca besinini su içinde veya dışında, ama suya bağımlı yaşayan böcekler ve av olacak büyüklükte balıklar oluşturur.
Bu böceklerin yaşam evrelerine göre değişen formlarını çeşitli materyaller kullanılarak sahtelerinin yapımını becerebildiğim kadar aktarmaya çalışacağım.
Aktaracaklarım böcek bağlamaya başladığım 2001 yılından bu güne kadar öğrendiklerim, yapabildiklerim, bence doğru olan ve avda denenerek başarı sağlamış öneri ve örnekler ile sınırlı olacaktır.
Günümüzde internet aracılığı ile ulaşılabileceğiniz bir çok kaynak, Fly Tying yani Böcek Bağlamak konusunda bizlere çok geniş bilgi sağlayacak durumdadır. Türkçe olarak yayınlanan pek fazla kaynak bulunmasa da, araştırdıkça ne kadar bol bilgi kaynağı olduğuna sizde hayret edeceksiniz, eminim.
Eğer doğal ala balıklarımıza ve avına değer veriyorsanız, fly fishing yaptı veya yapacaksanız, yani uçurtmacılığa merak sardıysanız :-))) hele birde kendi yaptığınız yemle balık avlamak istiyorsanız, en başta böcek bağlamaya başlamanızı engelleyecek önyargılardan kurtulmanız gerekmektedir.
Nedendir bilmem, bazı konularda yapabileceklerimizi çoğu zaman gözardı eder, kendimizi küçümser, kolayına yönelir, kendimiz yapacağımıza, hazır olanları kullanır veya tamamen uzak dururuz.
Hemen söyleyeyim.
Böcek Bağlamayı ve bu yapay yemlerle avlanmayı mutlaka deneyin. Sonuçta büyük bir olasılıkla başarılı olacak ve büyük keyif alacaksınız.
En azından başlangıçta, böcek bağlamak için gereken aparatlar ve imal edeceğimiz sahte böceklerin oluşumunda kullanılan malzemenin temininde bir kaçı hariç (iğne ve taşıyıcı tüyler) çevremizde bulunan imkanlar yeterlidir.
Ben öncelikle yakınımızda bulunan imkanlarla başlayabileceğiniz aparatlar ile yapım malzemelerini aktarıp, ilk adımda fazla bir masrafa girmenizi engellemek ve aynı zamanda yaratıcılığınızı harekete geçirmek amacındayım.
Avcılığın özünde de yer alan araştırmak,
gözlemlemek, uygulamak ve el becerinize güvenmek
söz konusu olduğuna göre, neden olmasın?
En azından ben yaptım ve oldu.
Sizlere de şiddetle tavsiye ediyorum.
Yapacağınız yapay böceklerle birkaç kez balık, hele de alabalık avlamanız durumunda ise dipsiz bir kuyuya düştünüz demektir ki, kesenizin elverdiği her türlü imkanı sağlamak, daha iyisini elde etmek ve uygulamak için dışa açılmak, ne yazık ki dışarıdan malzeme temin etmek mutlak olacaktır.
Umarım ülkemizdeki balık avcılığı sektörü yeni yeni başladığı şekilde Fly Avcılığı için gereken ihtiyaçları bizlere uygun ve değişik seçeneklerle sunmaya devam eder.
Seçim sizlerin.
İster 100 ile 500 dolar arasında bir masraf ile başlangıç aparat ve malzemelerinden temel nitelikli olanlarını elde edebilir veya benim aktaracaklarım ve kendi hayal gücünüzü de katarak bu aparatları da imal eder, malzemeyi de çevrenizden elde ederek böcek bağlama işine başlayabilirsiniz.
Kendinize güvenin ve isteyin, bence benekli şeytanların birçoğunu kandıracak böcekleri yapabilirsiniz.
Eğer fly avcısı olacaksanız heyecanlı, zevkli ve uzun bir yolculuğa çıktınız bile.
İmal için gereken öncelikli aparatlarlar aşağıda listelenmiştir.
İğne tutucuyu başlangıçta benim yaptığım ve üstte görüldüğü gibi küçük bir tezgaha bağlı metal ayağa kaynaklanmış, mümkün olduğunca küçük bir matkap mandreninden (uç tutucusundan) imal edebilirsiniz.
Ancak bir süre sonra daha rahat ve hassas çalışabilmek için yurakıdaki resimde görünen iğne tutuculardan bir tane edinmeniz gerekecektir. Ben öyle yaptım.
Makara tutucuyu, bir tükenmez kalemin dış kısmını gövde olarak kullanıp, iki çelik yassı telden makara tutucunun ayaklarını oluşturarak, bu ayakları gövdeye ip ile sarıp, sabitledikten sonra Japon yapıştırıcı yardımı ile yapıştırarak elde edebilirsiniz.
Düğüm aparatını büyük boy bir ataç (7 cm.) veya uygun sertlikte başka bir tel kullanarak, yukarıda her ikisinin de bire bir ölçüleri verilmiş boyutlarına göre büküp, iki boncuk ve bir kablo izolesinden sap oluşturarak hazırlayabilirsiniz. Kablo izolesi tel üzerinde rahatça dönebilmelidir.
Tüy tutucuyu ise mümkün olduğunca küçük boy bir forsepsin (ameliyat maşasının) gaga ucunu kablo izolesi veya makaron ile kaplayıp, tüyü kavrarken kesmesini engelleyecek bir duruma getirerek kullanabilirsiniz. Yaptığınız kaplama gagayı iyice kavramalıdır. Yine de iyi iş çıkartmak için altta görünenlerden orijinal bir tane edinmek en iyisi.
Ne yalan söyleyeyim forseps ile çalışmak epeyce zor oluyor. :-))
Yukarıda görünen ip çekme aparatını ise makara tutucunun içinden ipi dışa doğru kolayca çekerken kullanacaksınız. Bu aparatı da makara tutucunuzun ipi geçireceğiniz uç kısmından geçebilecek incelikte bir çelik telden resimdeki şekilde büküp, herhangi bir sap takarak hazırlayabilirsiniz.
Kullanacağımız makas ise hemen hemen her kırtasiye dükkanında bulabilirsiniz. Bu makasın keskin bölümü mümkün olduğunca kısa bir yapıda olmalıdır. Uzun uçlu makasları kullanırken, kesme hamlesi sırasında istem dışı kesiklerin oluşmasını engellemek için bence bu gereklidir.
Böcek bağlamada başarı sağlamanın bence en önemli anahtarı, avcının avını ve avlak doğasını çok iyi incelemesi, hatta okuması, avlak civarında bulunan ve balıkların başlıca besinini oluşturan böcek ve lavraların renk, boyut, şekil gibi özelliklerinin sahteleri üzerinde sabırla uygulaması, denemesi, hataların görülüp, gidermeye çalışılarak tekrar tekrar denemesi ile ele geçer.
Bizim baktığımızda aynı canlısı gibi görünen bir yapay böcek bile, doğada o mevsimde hemen hemen o böcekten başka bir şey yemeyen balıklara, özellikle de alabalıklara o an için hiçbir şey ifade etmeyebilir. Hatta bulunduğu ortamı anında terk etmesine veya daha dikkatli gizlenmesine, ne yaparsanız yapın ilgisini çekememenize neden olabilir.
Yapay yemin gerçeği gibi su yüzeyinde veya su içerisinde yüzmesi, askıda kalması veya batması, büyüklüğü, renkleri, uzuvlarının tam ve yerinde olması, oranlarının abartısız olması gerektiği gibi, o çevrede ve o mevsimde hayatını sürdüren canlıların yapaylarının kullanılması gereklidir.
İlk başlarda bunlara dikkat ederek yapılan yemlerle sağlanan başarı, daha sonra yem üzerinde bazı artırma veya eksiltmeler yapılarak ve deneme yanılma yoluyla çok daha etkin bir hale getirilebilir. Ama işe başlarken öncelikle aslına uygun ölçülerde yapay yemler üretmeye çalışmanızı tavsiye ederim.
Av sırasında gözlemlediğim kadarıyla diyebilirim ki, gerçek böcek doğal yollarla suya düştüğünde veya su yüzeyine yaklaştığında yapayını en uygun şekilde hemen yanına düşürseniz bile özellikle alabalıklar öncelikle gerçeğine atlayacaktır.
Sonrasında yapayını yemeyi tercih etmesi ise sizin bilgi ve becerinize kalıp, yine sizin için bir sınav anıdır. Gerçeğinin yanına düşürdüğünüz sahte yem tercih edildiğinde ise mükemmeli buldunuz demektir.
Ben daha o aşamaya gelemedim. :-))
Fly avında balığın iğneye yakalanmasını takiben, sepete alıncaya veya suya geri iade edinceye kadar geçen her adım dikkat, bilgi ve beceri gerektirir. İğnenin battığı yerden çıkartılması, bu işlem sırasında balığın vücuduna en az zarar verecek oranda özen gösterilmesi gerekir. Bu işlem suya geri iade edilecek olan, ama önce fotoğrafını çekeceğiniz ve sonrada zaman geçirmeden kendisini toparlamasına yardımcı olarak salacağınız balık için çok önemlidir.
Sonunda balık sepete girse bile, yakışıklı bir fotoğraf çektirmek bence onların hakkıdır. Özellikle de doğal alabalıklarımızın.
Bağladığınız veya hazır alıp elde bulundurduğunuz yapay böcekleri avda kullanırken doğayı, alaların yeminize ve sizin hareketlerinize tepkisini, mevsim ve ışık farklılıklarını göz önüne almanız, bu konuda kendinizce bir mantık yapısı oluşturmanız ve buna uyum sağlamanız şarttır.
Unutmayalım ki, Fly avında diğer balık avcılığı türlerine nazaran şans faktörü en az etkendir.
Balığın bulunduğu bölgeyi kestirmeniz, yemi onu ürkütmeden ve ona hedef oluşturacak bir şekilde sunmanız, kendinizi göstermemeniz, ürkütecek ses çıkartmamanız, yemi kaptıktan sonra elinize geçmesi için vereceğiniz uğraş ve sonunda onu elinize almanız gerektiği düşünüldüğü veya (daha güzeli) yaşandığında, bana hak vereceksiniz.
Yine de her avda olduğu gibi RASTGELMELİ tabii ki.
Yukarıda saydıklarımı gerçekleştiremezseniz, fly ile avda “başarı için en az etkendir” dediğim şansınız tavan yapmış olmalıdır.
Balık avcılığında doğru zamanda, doğru yerde, doğru yöntemle, doğru yemin kullanımının başarı getireceğini unutmayalım.
Hele ki fly avında bu parametrelerden birinin olmamasını geçin, aksaması bile sonucu olumsuz etkileyecektir. Bu doğruların elde edilmesi ise daha önce de yazdığım gibi izlemek, balık gözüyle görmeye çalışmak, araştırmak, deneyimleri edinenlerden öğrenmek, sabırla uygulamak ve bol bol denemekten geçer.
Öğrendim diyemeyecek, öğrenmeyi sürdürerek devam ettirecek ve eminim bu uğraştan müthiş bir zevk alacaksınız.
Ayrıca unutmayın ki; alabalık her ne yöntemle avlanırsa avlansın, bu avlama yöntemleri içinde ona en az zarar veren fly ile avcılığıdır.
Fly ile avlandığında suya iade, hangi boyda olursa olsun hemen hemen her ala için mümkündür. Ben fly iğnesini yutan ala görmedim desem yalan olmaz..
Ala sadece dudağının ucunda küçük ve tek bir delik ile ya suya geri döner, ya da sepete girer. Geri dönenler bundan bir ders alır, etkilenir mi? Hiç sanmıyorum. :-))
O ne kadar ürkek, nadide, avı zor ve çevik bir balık olursa olsun, nede olsa bir balıktır.
Lütfen, iç sularımızın pırlantaları niteliğinde olan doğal alabalıklarımızı tebliğler aracılığı ile bizlere verilen avlanma tarih ve limitlerine uygun şekilde avlayalım. Kurallara aykırı, ona ve yaşam alanlarına zarar verecek yöntemlerle avlananları, davrananları ikaz edelim. Yanlış yaptıklarını anlatıp, ikna etmeye çalışalım. Olmadı, ihbar etmekten çekinmeyelim.
Araştırıldığında görülecektir ki, iç sularında bizim ülkemiz kadar bol türde doğal alabalık barındıran ülke sayısı çok azdır. Avcılığını sürdürebilmek için onları mutlaka korumamız gerektiğini unutmayalım.
Bilmeliyiz ki,
Avlamak yok etmek değildir.
Avcılığın meyveyi dalından, dalına zarar vermeden
almaktan bir farkı yoktur.
Hepimizin bildiği gibi dal yoksa meyvede olmayacaktır.
Büyüklerimizin siyah beyaz resimlerinden gördüğümüz, bir karış büyüklüğünde kuyrukları olan doğal alaları değil avlamak, çoğu kaynağımızda tüm boyları bir karış kadar olanları görmek bile zorlaşmaya başlamışsa, bunun tek suçlusu yine bizim insanlarımızdır.
Bizim insanlarımız deyince kastım, sadece biz avcılar olmayıp, kural koymakla ve denetlemekle sorumlu birimler, avcılık sektörü, sanayicilerimiz, çiftçilerimiz, yetiştiricilerimiz, yani o kaynağa yakın olan veya uzakta olsa etkileyen bizim insanlarımızdır.
Birbirine bağlı ve karşı tarafı anlaması, dayanışması gereken bu gruplardan oluşan ayaklar bir sacayak oluşturmalıdır. Birbirimizi daha iyi anlayacağımıza, gelecekte daha sıkı bir dayanışma içinde olacağımıza ve bunun olmazsa olmaz bir faktör olduğuna ben inanmaktayım.
Biraz fazlaca uzattım herhalde.
İster hazır olarak alınmış bir sinek bağlama başlangıç kiti ile, ister benim gibi kendi kitinizi oluşturarak tezgahınızı hazır ettiyseniz, ya da bilgi edinmek istiyorsanız, gelin böcek bağlama aşamasına geçelim.
Ne yazık ki mutlaka yurt dışından temin etmek durumunda olduğumuz, ülkemizde imal edilemeyen, ancak ithal edilmeye başlanan iğne ilk adımımız, iskeletimiz olacak.
Fly iğneleri farklı boyutlarda, farklı ağırlıklarda üretilmekte olup, 1 den 24 e kadar numaralandırılmıştır. Ülkemizde bulunan alabalık türlerinin avında kullanacağımız böcekleri bağlamak için ben genellikle 12-14-16 ve 18 numaralarda iğneleri kullanmaktayım.
Unutmadan bir hatırlatma; böcek bağlayacaksınız öncelikle kıldan, tüyden, telekten düzenli bir koleksiyon yapmaya başlayacaksınız demektir.:-))
Hemen hemen her tür doğal kıl, tüy, bir çok doğal ve sentetik malzeme ile çeşitli yapıda iplik çeşitleri kullanmanız gereken malzemeler olacaktır.
Kaynak: Tarık ERSAL